Gerçek Bir Aşk Çığlığı

Hasan Anamur ~ Radikal / 16 Şubat 2008

‘Koca Bir Aşk Çığlığı’ temelde tragedyaya yakın duran gerçek bir aşk çığlığı. Yönetmen Işıl Kasapoğlu, yine oyuncuların yaratıcılıklarını öne çıkaran bir tutum içinde, bu da gösteriye ayrı bir canlılık ve özgünlük kazandırıyor

Aysa Prodüksiyon Tiyatrosu çağdaş Fransız yazar Josiane Balasko’un ‘Koca Bir Aşk Çığlığı’ adlı oyunuyla açtı bu mevsim perdelerini. Işıl Kasapoğlu’nun sahneye koyduğu oyunu akıcı bir sahne diline çeviren, tanıtım kitapçığındaki deyimle ‘Türkçeleştiren’ de Zeynep Avcı.

Hırvat kökenli Balasko aynı zamanda oyuncu, film senaristi, film yönetmeni ve roman yazarı. İlk kez 1996-97’de Paris’te sahnelenen, kendisinin sahneye koyduğu ve Gigi Ortega rolünü üstlendiği ‘Koca Bir Aşk Çığlığı’ndan bir yıl sonra yaptığı filmde de bu rolü yine kendisi oynamıştı. Göçmen hakları lehine etkinliklerde önemli roller almakta olmasına karşın Balasko’nun oyunları genelde siyasal konular dışında gelişen komedyalar. ‘Koca Bir Aşk Çığlığı’nda da sahne üstünü, sahne arkasını, buralarda yaşananları, aksaklıkları, sanatçı kaprislerini, dönen dolapları yakından bilen Balasko bu çevrede geçen bir olayı komedya kalıpları içinde aktarıyor seyirciye:

Sınırlı olanaklı bir tiyatro, iki sevgili arasında geçen romantik bir aşk olayı üzerine kurulu bir oyun sahneleme aşamasındadır. Bu başarıldığında düzlüğe çıkılacaktır, seçtikleri oyuncuların seyirci çekeceğini düşünmektedirler. Provalara başlanamamıştır, çünkü dönemin yıldızlarından olan kadın oyuncu ortalarda yoktur. Bu arada gelen bir haber herkeste önce bir şaşkınlık ve çaresizlik, sonra da bir kızgınlık ortamı yaratır: başrol oyuncusu üç aylıktan da fazla hamiledir! Yerine bir başkasını bulmak gerekmektedir, ancak hiçbir tiyatroda rol kapamamış oyuncular ortadadır. Oyun da asıl bundan sonra başlar. Çözüm arayan yapımcının aklına bir ad gelmiştir: bir süredir sahnelerden çekilmiş, kendini içkiye verdiği söylenen yetenekli bir kadın oyuncunun adı. Ancak bu rolü kabul etmesi için hem onu, hem de erkek oyuncuyu razı etmek gerekmektedir, çünkü bir zamanlar birlikte bu tür oyunlarda büyük başarılar yaşamış, bu arada birbirlerine sevdalanmış, uzun süre birlikte olmuş bu çift artık birbirini görmek bile istememektedir. Yapımcının bir yazar gibi sahneye çıkma ve bu çifti birlikte oynamaya razı ederek oyunu kurtarmak için oyunlar içinde tehlikeli oyunlar çevirmeye başlama vakti gelmiştir artık.

‘Koca Bir Aşk Çığlığı’ özel yaşamlar, duygusal ilişkiler, çağdaş yaşamın ve zorunlulukların bu ilişkiler üzerindeki yıpratıcı etkileri, bu arada da, her şeye karşın alttan alta akan sevgi bağlarıyla kurgulanmış. Dıştan bakıldığında komedya ögeleri taşıyan, ancak temelde tragedya tabanı üzerine kurulmuş gerçek bir aşk çığlığı.

Işıl Kasapoğlu’nun yorumunun temelinde komedya havasını vurgulayan bir seçim var. Kasapoğlu, çoğu kez yaptığı gibi, yine oyuncuların yaratıcılıklarını öne çıkaran bir tutum içinde, bu da gösteriye ayrı bir canlılık ve özgünlük kazandırıyor. Kendisinin tüm etkin katkılarına karşın bir sahneye koyucunun yapıtın ve sanatçıların arkasında görünmezliği seçmesi bir erdem olarak yorumlanmalı. Bu arada, çevre tasarımının doğallığı kadar giysi tasarımının kişilikleri belirleyici ayrıntıları ve bütünü de oyuna katkı yapmakta (Hakan Dündar). Işık tasarımıyla birlikte (Cem Yılmazer), etkileyici özgün müzik de (Joel Simon) oyunun doğal bir parçası niteliğinde. Bu arada, oyun afişinin Paris temsilindekini fazlasıyla andırdığı görülüyor.

Ustalık gösterisi
Oyunun dört kişisi, bu ortamda, tüm yaratıcılıklarını katıyorlar gösterime. En başta da Gigi Ortega’da Tilbe Saran ile Hugo Martial’de Selçuk Yöntem. Bu iki usta oyuncu, birbirlerinin can düşmanı görünen zor karakterli bu iki eski âşık arasındaki savaş ve barış düellosunu tüm boyutlarıyla aktarıyorlar seyirciye. Gerçekten de, Saran ile Yöntem, bu çiftin duygu ve mantık kaymalarından kaynaklanan anlaşmazlıklar, yanlış anlaşılmalar, inatlaşmalar, kırıcılıklar, haklı, haksız öfkeler, saldırganlıklar, pişmanlıklar, pişmanlıkları belli etmeme çabaları, tezgâhladıkları duyarsızlık, kabalık oyunları, sanatçı kaprisleri, alttan alta da umutlar üzerine kurulu, gerçek duygularını bastırarak oynadıkları oyun içindeki oyunlarını seyircinin tebessümünü hiç eksiltmeden derinliğine aktarıyorlar. Yapımcıda Hâzım Körmükçü ile sahneye koyucuda Bülent Aksoy da kişilerini farklı tonlamalarla aynı başarı çizgisinde canlandırıyorlar.
‘Koca Bir Aşk Çığlığı’ bütünüyle bir ustalık gösterisi.